Ayla Filminin Gizli Kahramanı, Samsunlu Bir Mübadil...
Hüseyin Özoral'ın öyküsünü bir başka mübadil yazar Ragıp Göker yazdı
Son günlerin en çok konuşulan Türk filmi olan AYLA'nın öyküsü, Samsun Mübadele Derneği eski başkanı Erdoğan Özoral'ın rahmetli babası Hüseyin Özoral'a kadar uzanıyor. İşte o öyküyü, Samsun Hedef Halk Gazetesinin kalemlerinden, yine bir mübadil olan Ragıp Göker'in kaleminden okuyalım:
AYLA’YI KURTARANIN BİRİ DE BENİM BABAM
Kore Savaşı'nda Türk Askerleri tarafından kurtarılan ve hayat hikayesi filme konu olan Ayla’yı kurtaran askerlerden biri Samsunlu Hüseyin Özoral çıktı. O acılı günlere ait fotoğraflar ve mektuplar ‘oğlunun en kutsal emanetlerinden
Ropörtaj: Ragıp GÖKER
Samsunlu Astsubay Hüseyin Özoral, Kore Savaşı’nda olduğu dönemde Samsun’da yaşayan babasına gönderdiği Ayla ile 17 Mayıs 1952 tarihinde çekildiği anlaşılan bir fotoğrafın arkasına ‘’bölüğümüzün kızı ve tugayımızın uğuru Ayla’yla son bir hatıra’’ diye yazmış. Şimdi hayat hikayesi filmlere konu olan Koreli Ayla’nın, Samsunlu Özoral ailesi tarafından bilinmesi yaklaşık 66 yıl öncesine dayanıyor. Baba Özoral, daha sonra Seul’deki bir yetimhaneye gönderilen Ayla’yı adeta bölüklerinin uğurlu kızı gibi, savaş zamanındaki her mektubuna konu etmiş. Savaş sırasında geçirdiği bir trafik kazası sırasında yaşadığı beyin hasarı nedeniyle daha sonra Ankara’da yaşamını yitiren Samsunlu Kore Gazisi Hüseyin Özoral ve arkadaşları Ayla gibi daha 10 çocuğu kurtarmışlar. Babasına gönderdiği Ayla ile çekilmiş fotoğrafın arkasına ‘’bölüğümüzün kızı tugayımızın uğuru’’ diye not düşmüş. Gazi’nin oğlu Erdoğan Özoral, Kore Devletinin verdiği madalyayı gururla saklarken, ABD hükümeti tarafından verilen madalya ve nişanı ise Johnson Mektubu’nu protesto amacıyla ailenin ortak kararıyla geri göndermiş.
KORE’DE 718 ŞEHİT VERDİK
Ayla’nın filmlere konu olan hikayesi, Kore Savaşıyla başladı. Norveç’teki tatbikat sırasında Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını nişan tahtasına koyup bir rezalete neden olan NATO’ya girmemizi sağlayan Kore Savaşı olmuştur. 1950 yılında yapılan seçimlerde iktidara gelen Adnan Menderes Başkanlığındaki Demokrat Parti Hükümeti, 1951 yılında Kore’ye asker gönderme kararı almıştı. 1950 yılında başlayıp 1953 yılında sona eren Kore Savaşında 718 şehit veren Türk Tugayı’nın gösterdiği kahramanca tavrı, cephedeki başarısıyla sınırlı kalmamıştı. Tugayımıza mensup askerler, savaş sırasında sivil halkın yardımına da koşarak kısa sürede Kore halkının sempatisini kazandı.
TUGAYIMIZIN UĞURU AYLA
Askerlerimizin kahramanlıkları ve sivil halka karşı tutumu, aradan geçen 66 yıla rağmen hala dilden dile anlatılıyor. Astsubay Süleyman Dilbirliği tarafından kurtarılan ve askerlerimiz tarafından Ayla Adı verilen Koreli kız çocuğunun yaşamı, hayat hikayesinin anlatıldığı Ayla adlı sinema filme konu oldu. Türk Sinemasının Oskar’a aday göstereceği Ayla filmine konu olan Koreli Ayla’yı kurtaran tugayımızın Askerlerinden birinin de Samsunlu Kore Gazisi Hüseyin Özoral olduğu öğrenildi. Samsunlu Astsubay Hüseyin Özoral, Samsun’da yaşayan babasına gönderdiği Ayla ile 17 Mayıs 1952 tarihinde çekildiği anlaşılan bir fotoğrafın arkasına ‘’bölüğümüzün kızı ve tugayımızın uğuru Ayla’yla son bir hatıra’’ diye yazmış. Çünkü Gazi Özoral, fotoğrafın arkasına Ayla’nın Seul’deki bir yetimhaneye gönderildiğini de not olarak eklemiş.
KURTARILAN SADECE AYLA DEĞİL
Kore Gazisi Hüseyin Özoral’ın Samsun’daki yakınlarına gönderdiği mektupların yanı sıra fotoğraflardan anlaşıldığı üzere Tugayımıza mensup askerlerimizin Ayla’nın dışında 10 Koreli çocuğu daha ölümden kurtardığı anlaşılıyor.Tugayımıza mensup bir gurup askerimizin cepheye nakli sırasında yaşanan trafik kazasının neden olduğu beyin hasarı nedeniyle getirildiği Ankara’daki Asker Hastanesinde yaşamını yitiren Gazimizin oğlu Erdoğan Özoral tarafından saklanan mektup ve fotoğraflarda Gazi’nin, başka çocuklarla da çekilmiş fotoğrafları var. Gazi Özoral 8 Şubat 1952 tarihinde bir başka kız çocuğuyla çekilen fotoğrafın arkasına da ‘’Kıymetli Anneme, ana ve baba şefkatinden yoksun Koreli bir yavru’’ diye yazmış.
ABD MADAYLASI İADE EDİLDİ
Babası, yoğun bakımdayken doğduğu için kendisini hiç görmediğini söyleyen Erdoğan Özoral, "Babamın kahramanlıklarını Annemin yanı sıra, dedelerimden ve ninelerimden dinledim. Kore Hükümeti tarafından verilen Kore Devlet Nişanı ve Madalyasını gururla saklıyorum. O madalyayı ben de çocukları ailemin önemli bir mirası olarak bırakacağım. Ancak Savaş sonrasında ABD hükümeti tarafından verilen madalya ve Nişan’ı, ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson’un, 1963 yılında Kıbrıs’ta yaşanan olaylara müdahale etmek isteyen ülkemizin Başbakan’ı İsmet İnönü’ye gönderdiği mektubu protesto etmek amacıyla, aile kararı gereği ABD hükümetine iade etmiştik. FİLMİN TAMAMINI İZLEYEMEDİM DSİ 7. Bölge Müdürlüğünden emekli bir İnşaat Mühendisi olan Erdoğan Özoral, ‘’Babamı görme ve tanıma şansım olmadı. O’nun kahramanlık hikayelerini dinleyerek büyüdüm. Bu benim için büyük bir gurur kaynağıdır. Ayla filmini seyretmek için sinemaya gittim, film çok güzeldi ama sonuna kadar izlemeye yüreğim elvermedi. Çünkü babamın kahramanlığıyla ne kadar gurur duysam da aynı zamanda baba sevgisi ve şefkatini de yaşayamayan biriyim’’ diye konuşuyor.Ayla ve Özoral Türk cephesindeAstsubay Özoral, Kore Savaşı’nda olduğu dönemde Samsun’da yaşayan babasına gönderdiği Ayla ile 17 Mayıs 1952 tarihinde çektirdiği fotoğrafın arkasına ‘’bölüğümüzün kızı ve tugayımızın uğuru Ayla’yla son bir hatıra’’ diye yazmış. Ayla yetimhaneye verildiAstsubay Özoral anne ve babasına sürekli mektup yazarken gönderdiği fotoğraflar mutlaka Ayla ile birlikteydi. Ayla ile son fotoğrafa ise ‘’bölüğümüzün kızı ve tugayımızın uğuru Ayla’yla son bir hatıra’’ diye yazmış.Ayla Seul’deki bir yetimhaneye verilmiş. Filmi sonuna kadar izleyemedim duygulandımBabası, yoğun bakımdayken doğduğu için kendisini hiç görmediğini söyleyen Mühendis Erdoğan Özoral, Kore Hükümeti tarafından verilen Kore Devlet Nişanı ve Madalyasını gururla saklıyorum. O madalyayı ben de çocukları ailemin önemli bir mirası olarak bırakacağım. Ayla filmini seyretmek için sinemaya gittim, film çok güzeldi ama sonuna kadar izleyemedim, babam aklıma geldi” dedi.
