Ata Topraklarında

Ata Topraklarında "Mübadil Buluşması" İzlenimleri 17-21 Mayıs 2017

Hüseyin Yılmaz Yazıyor...

Hepimiz  bir yerleri  gezmek ,yeni  arkadaşlıklar  edinmek ,tarihi - turistik  mekanlarını incelemek, bütçemiz  ve sağlığımız  elverdiğince  daha  çok  yerlere  görmek  amaçlı ; yalnız, ailemizle veya  grup  halinde  seyahatlere  çıkmışızdır. Ama…

Siz  hiç  bu kadar  uyumlu  bir grup ile 4 gün  boyunca  seyahat ettiniz  mi? Evet ben  ettim..

Siz  hiç  daha yola  çıkarken  otobüs  içinde mikrofona  davet  edilerek  birbirini  tanımaya  davet  edilen  katılımcıların adeta birer akraba  gibi  kaynaştıklarına  şahit  oldunuz mu ? Ben oldum…

Siz  hiç  babalarının veya dedelerinin  mübadele öncesi  yaşadıkları  köyleri  ziyaret  ederken  her bir  köy de  karşılaşılan  duygu  yüklü kucaklaşmalara ,ev  sahibi  köy  insanlarının  ikramda  yarışmalarına, keşke biraz  daha  kalsaydınız  diyerek  gözyaşları  ile  uğurlanmalarına  tanıklık  ettiniz mi? Evet ben hemen  hemen  her  köyde bu  manzaralara  tanık oldum.

Siz  hiç  mübadele  öncesi  babalarının  dedelerinin  hayat  sürdükleri  ama daha  sonra  zorunlu  olarak bu topraklardan  göç  ettirilen insanların  torunlarının  daha köylerinin  kahvehanesine  inmeden  büyük  bir  heyecan  yaşadıklarına ,arabadan  indikten  sonra  da gözyaşlarının  sel  olduğuna , kendilerini  karşılayan  köy  sakinlerinin  aynı dili  konuşan, aynı  acıları yaşayan  insanların torunları  olarak  hasretle kavuşan  akrabalar  gibi  karşılandıklarını  gördünüz mü?  Evet ben gördüm…

Siz  hiç  (ben de  dahil)  ziyaret ettiğimiz  dedelerimizin  köylerinde , onların  ayak izlerini  ararken  önümüz e  gelen  ilk  yumuşak  toprak  veya  bir çeşme  suyundan  örnek  almak  için koşturduğumuza, bu  toprak,taş  ve  suya  gözyaşlarımızın  karıştırdığına şahit oldunuz mu? Ben  bu gezimizde  otobüsümüzdeki  herkesin  bu  olayı  yaşadığına  şahit  oldum  ve çok duygulandım..

Siz  hiç  bilmediğiniz  tanımadığınız bir yerlerde  aradığız bir evi ,çeşmeyi  bulmak isterken  sizlere  yardımcı  olmak  için  çırpınan,  işini  gücünü  bırakarak  sizden  daha heyecanlı  bir şekilde  yardımcı olmaya  çalışan, aranan  yerler  bulunduktan  sonra  da sizler  kadar sevinen ve  mutlu  olan insanlar  gördünüz mü? Evet  ben  gördüm  ve  ne tesadüftür ki  bu insanların çoğunun  memleketim olan Samsun  ve  civarından  Yunanistan’ın  bu  bölgelerine  yerleşen  aynı zamanda  çok  güzel  Türkçe  konuşan  kişiler  olmaları  beni  ayrıca  mutlu  etti.  Yıllar sonra  karşılaşan  komşular  gibi  birbirimizle  hasret  giderdik.

Bir  hasret  giderme  öykümüzden  de  bahsetmeden  geçmek olmaz. O  da  yıllardır telefonla  görüştüğümüz  Serez’li  dostumuz  Stratos  Serafeim  ailesi ile buluşmamıza  tüm  yol  arkadaşlarımızın da  şahitlik  etmiş  olmaları. Mübadele  öncesi  İznik’ten   Serez’e göç  eden ,çok güzel  Türkçe konuşan  Türk  dostu  ailemizin hem akşam  yemeğimizde  hem de Serez  şehir  turumuzda  bizlere  eşlik  etmesi  sanıyorum  bizim olduğu  kadar diğer  katılımcılar  için de bir  güzellik  olmuştur.

 

‘’Selanik  Selanik Viran Olasın’’ diye bir türkümüz  var ise de  Selanik’in  bu otobüste  seyahat  eden  tüm  arkadaşlarımız için çok önemli  bir kent  olduğu  biliyorum. Bunun birinci  nedeni   Büyük Önder Türkiye  Cumhuriyetinin  Kurucusu  Mustafa  Kemal  Atatürk’ümüzün  burada dünyaya  gelmiş  olması. Tabii ki önce  büyük bir  duygu  yoğunluğu  ile bu müze  evi ziyaret ettik.  Daha sonra  da  dedelerimizin  büyük  çoğunluğunun  Elveda  Rumeli  dedikleri  Selanik  limanından  geçerken  başka bir  duygu  seline  kapıldık. Tam 94 Yıl  önce  bu  limandan  kalkan  gemiler , ne acılar ile  ne  hatıralar ve  ne  de  hüzünlü  hikayeler  taşıdılar  Anadolu’ya. Şimdi  tek  dileğimiz ‘’Bu acılar  bir  daha  yaşanmasın ‘’…İnsanlar  kardeş,  ülkeler  barış  içinde  olsunlar…

Ve  dönüş  yolunda  ‘’Bu  geziden  ne umdunuz  ne  buldunuz?  Gezi  hakkında  duygu  ve düşüncelerinizi  anlatır mısınız?’’sorusuna  otobüs  mikrofonuna  gelerek  duygularını  anlatan  daha doğrusu  bu  4 gün boyunca  gördükleri ,yaşadıkları  ve şahit  oldukları  olayları  anlatmakta  güçlük  çeken  ve  adeta  kapıldıkları  duygu  seli  ile hıçkıra  hıçkıra   ağlamaktan  konuşamayan  gezi arkadaşlarımı  hiç unutmayacağım. Hele  otobüsümüzün  geziye  ailecek  katılan bir  grubun  küçük  kızlarından  birisinin  sanıyorum adı Lidya idi  ; aslında  ben  tamamen  turistik  bir gezi  ve  ailemin  yanında  olmak  amacıyla  bu tura  katıldım ama  gördüklerim, şahit olduğum  olaylar  ve  öğrendiklerimle  bilgi dağarcığımı  doldurmuş  olarak  dönüyorum  dedi.Dedi  ama  arkasından da  gözyaşlarını  tutamadı .Kendisinin  neden bu  kadar duygulandığına  kendisinin  de anlam  veremediğini  söyledi  fakat bizler  kendisini  çok  iyi  anlamıştık…

Bu  gezinin  planlanması, organizasyonu  ve gerçekleşmesinde   emeği  geçen herkese  çok teşekkür ederek  yazımı  bitirmek  istiyorum. Özellikle  yıllardır ‘’Ata  Topraklarında  Mübadil  Buluşmaları ‘’ sloganı  ile bizleri  dedelerimizin   geldikleri  köylere  kadar  götüren  ,mükemmel  rehberlik  yapan  Lozan Mübadilleri  Vakfı   Genel Sekreteri   Sefer Güvenç  ve  Sula  Aslanoğlu’na ;  gezimizin sorunsuz  ve  otobüs ikramları  ile  keyifli  geçmesini  sağlayan  otobüs  kaptanlarımıza  ne kadar  teşekkür  etsek  azdır. Ayrıca  bu  gezide  belki de çok  az rastlanan bir  uyum içinde  seyahat eden  birbirimiz  ile çok  güzel  dostluk  ve arkadaşlık  kurduğumuz  yol  arkadaşlarımıza da  en  içten  teşekkürlerimi  sunuyorum. Sağlık  ve  mutluluk  dileklerimle..

Hüseyin YILMAZ    27 Mayıs 2017-AYDIN