Balkan Türkçesinin Kökleri Çepniler'e mi Dayanıyor?

Balkan Türkçesinin Kökleri Çepniler'e mi Dayanıyor?

Karadeniz Şivesi ile Yukarı Balkan Türkçesi Arasındaki Benzerlikler...


Balkan Türkçesi, birçoğumuza sevimli gelir. Özellikle bir dönem popüler olan "Elveda Rumeli" dizisi ile adeta yeniden doğan bu tatlı Türkçe adeta küllerinden doğdu.

Aslında tek Balkan Türkçesi'nden söz etmek de pek mümkün değil. Rodoplar'da konuşulan Türkçe ile Selanik Türkçesi birbirine çok benzese de Makedonya - Kosova taraflarında konuşulan Yukarı Balkan ağızları arasında bazı farklar göze çarpar. Tuna'nın denize döküldüğü Dobruca'dan itibaren Vidin kasabasına kadar olan yay boyunca konuşulan Türkçe'nin de belli nüanslarla diğerlerinden ayrıldığı söylenebilir.

Bu üç ana damar içinde İstanbul Türkçesine en yakın olan Selanik ve Rodop taraflarında konuşulan lehçedir. Aşağı Tuna boylarında konşulan Türkçe ise eski Türkçe'ye ve erken dönem Osmanlı Türkçesi'ne daha yakındır. Hatta belki de yeryüzünde erken dönem Osmanlı Türkçesi'ne yeryüzünde en yakın olan lehçelerden birisi olarak gösterilebilir.

Balkan Türkçe ağızları arasındaki farklar, ancak dikkatli gözlemciler ve kültüre hakim kimselerce fark edilecek kadar azdır aslında. Benzer noktalar ise oldukça fazladır. Sözün gelişi öz Türkçe kökenli kelimeler Anadolu'ya nazaran daha iyi korunmuştur. Arapça'nın tesiri, Anadolu Türkçesine oranla çok daha azdır. Misal, Balkan ağızlarında "h" harfi pek kullanılmaz, kullanıldığında da yuturulur. Zira Öz Türkçe'de olmayan bu harf, Arapça tesiriyle dilimize girmiştir.

Balkan ağızlarının baskın özelliklerinden birisi devrik cümlelerdir. Özellikle Yukarı Balkan Türkçesi ve kısmen Tuna boylarında konuşulan Türkçe'de konuşulan Türkçe, şive yöneünden Doğu Karadeniz Türkçesi çok benzer. Karadenizlilerin "yapayisun, edeyisun" dedikleri yerde, Balkanlar'da "yapaysın, edeysın" biçiminde telaffuz görülür.

Bazı dil bilimciler, Karadeniz şivesi ile Balkan şivesi arasındaki devrik cümle kullanma ve telaffuz benzerliklerini Çepni Yörüklerine bağlıyor. Osmanlı öncesi dönemde bilhassa Dobruca civarına yerleşen Çepniler'in zamanla Tuna'yı takip ederek doğuya doğru yerleştikleri, bu arada Türkçe lehçeleri içinde baskın özellik taşıdıkları varsayımını ortaya atan görüşler var...

Bu tez ne kadar doğrudur bilinmez ama Doğu Karadeniz'de Gümüşhane'den Merzifon'a ve sahil bandında da Trabzon'dan Sinop'a kadar yayılan Çepni Yörüklerinden bazı obaların 13. yüzyıldan itibaren Deliorman ve Dobruca'ya yerleştikleri bilinen bir gerçek...