Çarşamba'yı Sel Aldı, Bir Yar Sevdim...

Çarşamba'yı Sel Aldı, Bir Yar Sevdim...

Yeşilırmak Hele Bir Kabarmasın...

Yine tarih kokan bir fotoğraf... Bu defa orta kuşak üstü Samsunlular için çok tanıdık bir afet haberinden fırlamış bir kare: Yeşilırmak coşmuş, önüne ne varsa katarak koca Çarşamba Ovasını yutmuş... O hüzünlü Samsun türküsündeki felaketlerin ilk yarısı gerçekleşmiş ve Çarşamba'yı sel almış!

Kadere isyanın saza söze gelmiş halidir, bu türkü...

Söylenceye bakılırsa Çarşamba ile Tekkeköy arasındaki düzlükleri yararak geçen Abdal Suyu kenarında bir köyde yaşarmış Ahmet... Aynı köyden Melek isimli bir kızla sözlüymüş. Tipik Anadolu hikayesi aslında: İki fakir genç birbirine sevdalı ama yörenin ali sopalı ağası Mehmet Ali'nin gözü var, genç kızda...

Derken Ahmet askere gider, Mehmet Ali de kızcağızı zorla dağa kaldırır. Olayı haber alan genç adam firar eder, elinde tüfekle dağ taş kızı aramaya başlar. Derken tabiat çıldırır, göyüzü yırtılır, korkunç bir yağmur başlar. Yeşilırmak birkez daha taşar, Çarşamba ovası Terme'den Tekkeköy'e kadar sel sularıyla dolup taşar.

Günler sonra sel çekildiğinde Abdal suyunun Yeşilırmak'a kavuştuğu noktadaki koca kayanın yanıbaşında Ahmet'le Melek'in el ele tutşmuş duran cesetleri ortaya çıkar. Rivayet odur ki kayanın yedi ayrı yerinden yedi ayrı pınar akmaktadır. Tabiat, iki genç için göz yaşı dökmektedir.

Abdal Suyunun Yeşilırmak'a bağlandığı yerde 1970'lere kadar bir değirmen varmış. Çarşambalıların değirmenbaşı dedikleri bu yer, Hıdrellez kutlamaları için bir buluşma yeriymiş. Ahşap değirmenin yedi taşı, yedi oluğu varmış, Hıdrellez günü bu değirmene su taşıyan setten yedi kez geçmek, her iki omuza yedişer kez su vermek ve yedi defa su yudumlamak adettenmiş.

Hiçbir kültürel değerimizi koruyamadığımız gibi o değirmeni de muhafaza edememişiz. Geriye, Ahmet ile Melek'in ardından yakılan o türkü kalmış dillerimize...

"Çarşamba'yı sel aldı, bir yar sevdim el aldı. Keşke sevmez olaydım, elim koynumda kaldı... Oy ne imiş, ne imiş? Kaderim böyle imiş..."

Fotoğraf Samsun'un_Dünü_Bugünü gurubu, video link Özgür Akdemir