Mübadele İki Yaka, Bir Hikâye

Mübadele İki Yaka, Bir Hikâye

Hüseyin Yılmaz Ayvalık'tan Bildiriyor

AYVALIK’TA ‘’MÜBADELE İKİ YAKA, BİR HİKÂYE’’  ETKİNLİĞİ İZLENİMLERİ

Bu yıl  2.si  düzenlenen  ‘’Ayvalık  Tatları  Günleri’’ ne  katılmak  üzere  Aydın’dan  yola  çıktığımızda  çok  heyecanlıydım. Çünkü yayınlanan  programa  göre  ilk  iki gün  ‘’Mübadele’’konulu  etkinlikler  ile  doluydu. Bu yüzden  olsa  gerek  ana  tema   ‘’Mübadele, İki  Yaka, Bir Hikaye’’  olarak belirlenmişti. Bu benim için  kaçırılmayacak bir   fırsattı. Ayrıca defalarca gidip, sokaklarını  büyük bir  keyifle  dolaştığım, tarihi   mekanlarını  ve    müzelerini  ziyaret  ettiğim  Ayvalığı  doya  doya    yeniden  keşfedecektim.

Yaklaşık 4,5 saat  süren yolculuğumuzun  ardından   önceden rezervasyon  yaptırdığımız Cunda (Alibey) adasındaki  otelimize  yerleştik. Kahvaltımızı  burada   yaptıktan sonra  saat 10.00  da  başlayacak  etkinliklere  kadar  zamanımızı  artık sezonun  sonuna  gelindiği için  tenhalaşan  Cunda  sahil  ve ara   sokaklarını   dolaşarak  değerlendirdik. İlk  etkinliğin yapılacağı  Ayvalık  eski  Köylü  Pazarı  alanına  geldiğimizde  Ayvalık  lezzetleri  ve  Mübadele  Tatları  standları  yeni  yeni   açılıyordu. Çok  küçük  bir  alan  olmasına  rağmen  tüm  standlar  özenle  hazırlanmışlardı. Ayvalığa has  özel  ev  yemeklerinin yanında  el işi sanatları  ve hediyelik  eşyalar  gelen  misafirlerin  beğenisine  sunuluyordu. Öğleye kadar  bu alana  çok  yakın Bit Pazarı  ve Eski  Ayvalık fotoğraflarının  sergilendiği mekanı  gezerek  vakit  geçirdik.

Saat 17.00 de ,Sanat Fabrikası  adı  verilen ve tiyatro  sinema gibi etkinlikler için dizayn edilen tarihi  yapıda Mübadele  Kitapları  Tanıtımı  yapılacaktı.Bu   süreyi   değerlendirerek   gene   yürüme  mesafesindeki   Ayvalık  içinde  bulunan  restorasyonu  yapılarak  cami olarak  hizmet  veren  kiliseler, tarihi  taş  evlerin  çoğunlukta  olduğu dar  sokakları  gezdik.  Sanat  fabrikasına  geldiğimizde  Mübadele kitapları  sergisi  açılmıştı.  Bu  kitaplar  arasında  Lozan  Mübadilleri  Vakfınca  basılan ve içinde  benim  de öyküm  olan  Mübadil  Aile  Öyküleri  kitabı  ile karşılaşmam  benim  için  hoş bir  sürprizdi.Aynı  mekanda    Av. Özcan Pehlivanoğlu’nun ‘’Balkankarın Dünü  Bügünü’’ adlı  konferansını ve  arkasından  da Tahsin İşbilen’in  Mübadele  konusunu  işleyen ‘’Benim  Giritli  Limon  Ağacım’’ belgesel  filmini  izledik. Ayvalık  Belediye  Başkanı Rahmi  Gençer’in de  katıldığı  ve bir  konuşma  yaptığı  salonda  belgesel  izlerken  ve sonrasında  duygusal  anlar  yaşandı.

İkinci  gün  proğramı  saat 12.30 da başlayacağı için bu  süre içinde   konakladığımız Cunda  adasının  tarihi  mekanları  ve müzeleri  gezerek  değerlendirdik.Seneler  önce  yıkıntı  halinde  iken Rahmi Koç tarafından  restore  edilerek  ziyarete açılan  Taksiyarhis  Kilisesi  ve  içindeki  antika koleksiyonlar   gerçekten de görülmeye değerdi. Ayrıca  Cunda’ya  hakim bir  tepede  konuşlanan  Yel değirmeni  ve Şapel deki  Kent kitaplığı (Sevim  ve Necdet  Kent Kitaplığı) müzesi ni de gezdikten  sonra   Ayvalık  Eski  Köylü  Pazarında  Aşçı Fok-Otlu  Mübadele  Çorbasının  yapımına  yetiştik.Yapımı  Aşçı Fok tarafında n  anlatılarak yaklaşık  bir saat  içinde  pişirilen Mübadele  çorbasının  karıştırılmasına bizzat ben de yardımcı  oldum.Lezzeti  çok  beğenilen Otlu  Mübadele  çorbası   misafirler  tarafından anında  tüketildi. Sonraki  etkinlik Ayvalık Yeni Sahne  adlı  mekanda  Midilli’den  gelen Mimar Stratis Frantzeskos’un  sunumu idi.Mimar  Stratis , yıllarca  Ayvalık hakkında çalışan  ve  şimdilerde  hayatta  olmayan  Dimitris Psaros’un Ayvalık hakkında  basılan  kitabını  tanıttı ve bir  kitabı  da Ayvalık  belediyesine  hediye   etti.  Sıra ‘’Şimdi Rum  Meyhanesi’’ adlı mekanda  yapılacak  olan  Yunanca/Türkçe Şiir  ve  Müzik  dinletisine gelmişti. Burada  buziki   eşliğinde  Turgut  Baygın  ve Mirsini  Steka   Türkçe –Yunanca  şiirler  okudular. Dinleyiciler tam bir  dostluk  havasında  hep bir  ağızdan  şiirlere  eşlik  ettiler.Burada  yürüyerek  Ayvalık  Cumhuriyet  meydanına  geldiğimizde  Ege  dans  topluluğu  gösterilerine  başlamıştı.Bu  gösterilerin  bitiminde  Edremit  Belediyesince  2005   yılında  yapımına  başlanan , değişik  Balkan  Ülkeleri  ve  Midilli’de  sergilenen ‘’Kardeşlik  ve  Barış  Yorganı’’  serilme  seromonisi  yapıldı. 22X22 cm Parçaların  kırkyama  usulü  eklenmesiyle  oluşan   şimdilik  36  m olan yorganın  Cumhuriyet  Meydanına  serilmesi  ve  toplanması  çok  güzel  görüntülere  sahne oldu.

Son  buluşma  yerimiz  Ayvalık  Palabahçedeki  ‘’Şeytanın Kahvesi’’ydi.Burada  Midilli’den  gelen  ve dedeleri  Ayvalık’tan gidenlerin  torunları  ,biz mübadiller  ile  buluştular. Kahvenin  bir  köşesinde  mikrofon  uzatılan  yunanlı  misafirler  dedelerinden  dinledikleri Mübadele anılarını  anlatırken de  duygusal  anlar  yaşandı.Benim   için  de  bir  sürpriz  Midilli’li  facebook   arkadaşım  Stathellis Xristos  ile karşılaşmak  oldu.Ben O’nu değil  O  beni  tanıdı  ve  yunanca  bilen Ogün  Ağan arkadaşımız aracılığı ile sohbet yaptık. Süre dolduğu  halde   Midilli’i  misafirler  kahveden  ve bizlerden  bir  türlü  ayrılmıyor,  muhabbet  uzadıkça  uzuyordu. Bu  Mübadelenin  acısını  yaşamış  iki  toplumun  fertleri  olarak  birbirimize ne  kadar  yakın  dost  ve arkadaş  olduğumuzu   gösteriyordu.  Nihayet  hep  birlikte  Gönül Tuna  ve Müzik  Grubu  ile  Midilli’den  gelen Nikos  Andrikos  grubunun  sahne  alacağı  ismet  İnönü  Kültür  merkezine  geçtik.Geceyi  bu  iki  konser  ile  tamamladık.Yunanlı  müzik grubu   özellikle  bizim  ortak  türkülerimiz  ve  şarkılarımızdan  oluşan bir repertuvar  seçmişti.Söyledikleri  şarkılara  salonu  dolduran  herkes  eşlik  etti. Böylece dolu dolu geçen 2  Ayvalık gününden  sonra  Aydın’a döndük.

Böyle bir  etkinliğin  planlanması , hazırlanması  ve  sunulması  aşamalarında  katkısı  olan  başta  Ayvalık Belediyesi  olmak üzere , Ayvalık Tatları ve Ayvalık Giritliler   Derneğine   çok çok teşekkürler.

Dünyada  barış,halklar  arasında  da dostluk  olması dileklerimiz  ve  savaşların olmadığı insanların  ölmediği  ‘’Mübadele’’ gibi  bir olayı  hiçbir  zaman  yaşanmaması  ümidiyle …

Hüseyin YILMAZ     04.10.2017  Aydın