AYVALIK’TA ‘’MÜBADELE İKİ YAKA, BİR HİKÂYE’’ ETKİNLİĞİ İZLENİMLERİ…
Bu yıl 2.si düzenlenen ‘’Ayvalık Tatları Günleri’’ ne katılmak üzere Aydın’dan yola çıktığımızda çok heyecanlıydım. Çünkü yayınlanan programa göre ilk iki gün ‘’Mübadele’’konulu etkinlikler ile doluydu. Bu yüzden olsa gerek ana tema ‘’Mübadele, İki Yaka, Bir Hikaye’’ olarak belirlenmişti. Bu benim için kaçırılmayacak bir fırsattı. Ayrıca defalarca gidip, sokaklarını büyük bir keyifle dolaştığım, tarihi mekanlarını ve müzelerini ziyaret ettiğim Ayvalığı doya doya yeniden keşfedecektim.
Yaklaşık 4,5 saat süren yolculuğumuzun ardından önceden rezervasyon yaptırdığımız Cunda (Alibey) adasındaki otelimize yerleştik. Kahvaltımızı burada yaptıktan sonra saat 10.00 da başlayacak etkinliklere kadar zamanımızı artık sezonun sonuna gelindiği için tenhalaşan Cunda sahil ve ara sokaklarını dolaşarak değerlendirdik. İlk etkinliğin yapılacağı Ayvalık eski Köylü Pazarı alanına geldiğimizde Ayvalık lezzetleri ve Mübadele Tatları standları yeni yeni açılıyordu. Çok küçük bir alan olmasına rağmen tüm standlar özenle hazırlanmışlardı. Ayvalığa has özel ev yemeklerinin yanında el işi sanatları ve hediyelik eşyalar gelen misafirlerin beğenisine sunuluyordu. Öğleye kadar bu alana çok yakın Bit Pazarı ve Eski Ayvalık fotoğraflarının sergilendiği mekanı gezerek vakit geçirdik.
Saat 17.00 de ,Sanat Fabrikası adı verilen ve tiyatro sinema gibi etkinlikler için dizayn edilen tarihi yapıda Mübadele Kitapları Tanıtımı yapılacaktı.Bu süreyi değerlendirerek gene yürüme mesafesindeki Ayvalık içinde bulunan restorasyonu yapılarak cami olarak hizmet veren kiliseler, tarihi taş evlerin çoğunlukta olduğu dar sokakları gezdik. Sanat fabrikasına geldiğimizde Mübadele kitapları sergisi açılmıştı. Bu kitaplar arasında Lozan Mübadilleri Vakfınca basılan ve içinde benim de öyküm olan Mübadil Aile Öyküleri kitabı ile karşılaşmam benim için hoş bir sürprizdi.Aynı mekanda Av. Özcan Pehlivanoğlu’nun ‘’Balkankarın Dünü Bügünü’’ adlı konferansını ve arkasından da Tahsin İşbilen’in Mübadele konusunu işleyen ‘’Benim Giritli Limon Ağacım’’ belgesel filmini izledik. Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer’in de katıldığı ve bir konuşma yaptığı salonda belgesel izlerken ve sonrasında duygusal anlar yaşandı.
İkinci gün proğramı saat 12.30 da başlayacağı için bu süre içinde konakladığımız Cunda adasının tarihi mekanları ve müzeleri gezerek değerlendirdik.Seneler önce yıkıntı halinde iken Rahmi Koç tarafından restore edilerek ziyarete açılan Taksiyarhis Kilisesi ve içindeki antika koleksiyonlar gerçekten de görülmeye değerdi. Ayrıca Cunda’ya hakim bir tepede konuşlanan Yel değirmeni ve Şapel deki Kent kitaplığı (Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı) müzesi ni de gezdikten sonra Ayvalık Eski Köylü Pazarında Aşçı Fok-Otlu Mübadele Çorbasının yapımına yetiştik.Yapımı Aşçı Fok tarafında n anlatılarak yaklaşık bir saat içinde pişirilen Mübadele çorbasının karıştırılmasına bizzat ben de yardımcı oldum.Lezzeti çok beğenilen Otlu Mübadele çorbası misafirler tarafından anında tüketildi. Sonraki etkinlik Ayvalık Yeni Sahne adlı mekanda Midilli’den gelen Mimar Stratis Frantzeskos’un sunumu idi.Mimar Stratis , yıllarca Ayvalık hakkında çalışan ve şimdilerde hayatta olmayan Dimitris Psaros’un Ayvalık hakkında basılan kitabını tanıttı ve bir kitabı da Ayvalık belediyesine hediye etti. Sıra ‘’Şimdi Rum Meyhanesi’’ adlı mekanda yapılacak olan Yunanca/Türkçe Şiir ve Müzik dinletisine gelmişti. Burada buziki eşliğinde Turgut Baygın ve Mirsini Steka Türkçe –Yunanca şiirler okudular. Dinleyiciler tam bir dostluk havasında hep bir ağızdan şiirlere eşlik ettiler.Burada yürüyerek Ayvalık Cumhuriyet meydanına geldiğimizde Ege dans topluluğu gösterilerine başlamıştı.Bu gösterilerin bitiminde Edremit Belediyesince 2005 yılında yapımına başlanan , değişik Balkan Ülkeleri ve Midilli’de sergilenen ‘’Kardeşlik ve Barış Yorganı’’ serilme seromonisi yapıldı. 22X22 cm Parçaların kırkyama usulü eklenmesiyle oluşan şimdilik 36 m olan yorganın Cumhuriyet Meydanına serilmesi ve toplanması çok güzel görüntülere sahne oldu.
Son buluşma yerimiz Ayvalık Palabahçedeki ‘’Şeytanın Kahvesi’’ydi.Burada Midilli’den gelen ve dedeleri Ayvalık’tan gidenlerin torunları ,biz mübadiller ile buluştular. Kahvenin bir köşesinde mikrofon uzatılan yunanlı misafirler dedelerinden dinledikleri Mübadele anılarını anlatırken de duygusal anlar yaşandı.Benim için de bir sürpriz Midilli’li facebook arkadaşım Stathellis Xristos ile karşılaşmak oldu.Ben O’nu değil O beni tanıdı ve yunanca bilen Ogün Ağan arkadaşımız aracılığı ile sohbet yaptık. Süre dolduğu halde Midilli’i misafirler kahveden ve bizlerden bir türlü ayrılmıyor, muhabbet uzadıkça uzuyordu. Bu Mübadelenin acısını yaşamış iki toplumun fertleri olarak birbirimize ne kadar yakın dost ve arkadaş olduğumuzu gösteriyordu. Nihayet hep birlikte Gönül Tuna ve Müzik Grubu ile Midilli’den gelen Nikos Andrikos grubunun sahne alacağı ismet İnönü Kültür merkezine geçtik.Geceyi bu iki konser ile tamamladık.Yunanlı müzik grubu özellikle bizim ortak türkülerimiz ve şarkılarımızdan oluşan bir repertuvar seçmişti.Söyledikleri şarkılara salonu dolduran herkes eşlik etti. Böylece dolu dolu geçen 2 Ayvalık gününden sonra Aydın’a döndük.
Böyle bir etkinliğin planlanması , hazırlanması ve sunulması aşamalarında katkısı olan başta Ayvalık Belediyesi olmak üzere , Ayvalık Tatları ve Ayvalık Giritliler Derneğine çok çok teşekkürler.
Dünyada barış,halklar arasında da dostluk olması dileklerimiz ve savaşların olmadığı insanların ölmediği ‘’Mübadele’’ gibi bir olayı hiçbir zaman yaşanmaması ümidiyle …
Hüseyin YILMAZ 04.10.2017 Aydın